EMRE ÖZBOZDAĞLI - Mersin - Levantenler
ICM-429 İNSAN VE MEKÂN
İLİŞKİSİ
LEVANTEN-TÜRK EVLERİ 16.10.2018
Hazırlayan: EMRE
ÖZBOZDAĞLI 152010015
Mersin - Levantenler
Levanten kelimesi, Fransızcadan gelen "Levant" kelimesinden türemiştir. Anlamı "Levantlı" dır. Levant ise Fransızca "doğmak" anlamına gelen "lever" kelimesinden türemiştir. Günümüzde daha çok Suriye, Lübnan, Ürdün ve İsrail için kullanılsa da, eskiden anlamı "İtalya'nın doğusundaki Akdeniz" olarak daha geniş bir coğrafyayı belirtiyordu. Levanten tabiri bu ikinci tanımı baz alır.
Levant kelimesinin anlamca zamanla
daralmasının aksine, Levanten kelimesi zamanla geçtikçe genişlemiştir. Anlamca,
doğu Akdeniz limanlarının, bir anlamda da hem Bizans, hem Osmanlı döneminde
yerli halktan ziyade İtalyan, Latin, Fransız gibi batı Akdenizlilerin kastedildiğini,
18. ve 19. yüzyıllarda ise bu kelimenin Orta ve Kuzey Avrupa’dan gelerek
yerleşen yabancıları da kapsadığını belirtmektedir.
Mersin
Mersin'e yerleşen ve günümüzde hala burda ikamet eden Levanten aileleri şunlardır: Levante, Montavani, Babini, Brecotti, Şaşati, Vitel, Talhuz, Antoine-Mirzan, Nadir, Rexya, Soysal, Hisarlı, Kokaz, Daniel, Kokalakis, Yalnız. Levantenlerce yaptırılmış hanlar ve konaklar, günümüzde Mersin'de hala görülebilir. Mersin Latin İtalyan Katolik Kilisesi de hala faaliyettedir. Fakat Katolik cemaatin bir kısmı Maruniler gibi Avrupalı olmayan, yani asıl Levanten olmayan toplumlardandır.
Mersin
Mersin'e yerleşen ve günümüzde hala burda ikamet eden Levanten aileleri şunlardır: Levante, Montavani, Babini, Brecotti, Şaşati, Vitel, Talhuz, Antoine-Mirzan, Nadir, Rexya, Soysal, Hisarlı, Kokaz, Daniel, Kokalakis, Yalnız. Levantenlerce yaptırılmış hanlar ve konaklar, günümüzde Mersin'de hala görülebilir. Mersin Latin İtalyan Katolik Kilisesi de hala faaliyettedir. Fakat Katolik cemaatin bir kısmı Maruniler gibi Avrupalı olmayan, yani asıl Levanten olmayan toplumlardandır.
Mersin'de yüzlerce Levanten izi vardır. Yaşayan levantenler, kiliseler, taş binalar, mezarlıklar bunların başını çeker. Mersin'de genel itibariyle Çamlıbel ve Uray semtlerinde otururlar. Tabi Yenişehir ve Mezitli ilçelerine taşınanlar da olmuştur.
TÜRK EVLERİNİN TARİHSEL SÜRECİ
Ve PLAN TÜRLERİ
Anadolu
coğrafyasında yaşayan, Türklere ait ilk bilgilerin M.Ö. 3000 yıllarına ait
olduğu antropolojik bulgularla kesinlik kazanmaktadır. Bu tarihten itibaren
Asya’nın Çungarya bölgesinde tarih sahnesine atılan Türkler Tanrı Dağları ile
Altay Dağları arasındaki steplerden çıkarak Asya, Afrika ve Avrupa’nın üçte
birini ele geçirerek, dünya siyasi tarihini yönlendiren büyük devlet ve
imparatorluklar kurarak günümüze kadar varlıklarını sürdüregelmişlerdir.
Tarihi
sürecine kısaca değinilen ve Anadolu’ya gelinceye kadar ciddi bir kentleşme
olgusuna sahip olmayan Türklerin ilk sağlıklı yerleşim yerleri Anadolu da
kurulmuştur. Daha sonra da Doğu Avrupa ve Balkanların ele geçirilmesiyle
Bulgaristan, Yugoslavya ve Yunanistan da benimsenmiş ve bu alanlarda da kökleşmiştir.
Türk
Evi, Osmanlı İmparatorluğu’nun kapladığı sınırlar içinde Anadolu ve Rumeli de
yerleşmiş, gelişmiş ve 600 yıl hüküm sürmüş, kendi özellikleri ile egemen olmuş
bir ev tipidir.
Türk
Evlerinde Plan Tipleri
a) Sofasız Plan Tipleri
b) Dış Sofalı Plan Tipleri
c) İç Sofalı Plan Tipleri
d) Orta Sofalı Plan Tipleri
Türk
Evleri esasen tek katlıdır. Değişik faktörlerle kat adedi birden fazla olsa
bile esas kat daima tektir. Bu esas kat, birkaç katlı evlerde mutlaka en
yukarıdaki kattır. Kırsal kesimde, bahçe içinde ve serbest yerleşim alanlarında
tek katlı, şehir içinde, dar ve sıkışık alanlarda ise iki ve üç katlıdır.
Yaşama katı, hava, güneş ve manzaradan yararlanması için son katta
düzenlenmekte, zemin kat ise daha çok giriş avlusu, iş evi, kiler, ambar, samanlık,
ahır olarak değerlendirilmektedir.
Türk
evlerinde zemin kat ile esas kat arasında bir ara kat vardır ki kat
merdiveninin ara sahanlığından ulaşılan bu oda bir asma kat şeklinde olup tüm
bina alanını kaplamaz. Kat yüksekliği minimum ölçülerdedir. Isı yalıtımı
bakımından yeterli düzey sağlandığından kışlık oda olarak kullanılır.
Geleneksel
Türk evlerinde çeşitli plan tipleri uygulanmıştır. İklim koşulları, yöresel
alışkanlık ve gelenekler, ekonomik koşullar ve yöresel mimarinin etkilediği bu
tipler farklılıklar göstermektedir.
a) Sofasız Plan
Tipleri: Türk Evlerinin en ilkel olanıdır.
Erken dönem Türk evlerindendir. Odaların birbirleri ile ilişkileri yoktur. Her
odaya dışarıdan girilir. Bu türler genellikle bahçe kapısı ve bahçe duvarları
ile korunan iç avlulu, ön bahçeli veya yan bahçeli evler için söz konusudur.
Anadolu’nun orta, güney ve doğu bölgelerinde uygulanmıştır. Bu tipin ekonomik
koşullarla da ilgili olduğu söylenebilir. Örneğin İstanbul’da bu tipe
rastlanmamıştır. Sofasız plan tipinin iki katlı olanları da vardır. Üst kata
avludan birden fazla merdiven yardımı ile çıkılmaktadır.
b) Dış Sofalı
Plan Tipleri: Türk evinin ikinci türüdür.
Odalar arasındaki ilişkiler SOFA denilen bir ortak mekanla sağlanır.
Anadolu’nun kırsal kesiminde, avlulu ve bahçeli evler için pek çok uygulama
alanı bulmuştur. Sofa yılın büyük bir bölümünde ortak oturma mekanı olarak
kullanıldığından, doğa ile iç içe yaşamak kırsal kesim insanlarını adeta
büyülemiştir. Ilıman veya sıcak iklimli yörelerden sofanın önü tamamen açık
bırakılmış böylece ev halkı için bir serinleme imkanı meydana getirilmiştir.
Kışın ise odalar ocaklarla ısıtıldığından odalarda barınılmıştır.
c) İç Sofalı Plan Tipleri: Geleneksel Türk evinin en yaygın olanıdır. Erken dönem Türk evlerinden
sonra gözlemlenmektedir. SOFA odalar arasına alınarak halk arasında karnıyarık
diye adlandırılan bir plan tipi ortaya çıkmıştır. Dış sofalı eve nazaran daha
muhafazalı olması nedeniyle Anadolu ve Rumeli’nin her iklim kuşağında
kullanılmıştır. Özellikle sıkışık yerleşmelerde, kasaba ve şehirlerde tercih
edilmiştir. Dış sofalı evlere nazaran daha fazla odayı içermesi, daha ekonomik
olması bu tercihin ana nedenlerindendir. Bu türde sofa, ya güneşli, manzaralı
yöne veya sokağa yönlendirilmiştir. Merdivenin durumuna göre, sofanın bir veya
her iki ucunda köşk, sekilik gibi isimlerle anılan özel mekanlar yer almıştır.
İç sofalı plan tiplerinde ya bir sedir bulunmaktadır yada biraz yükseltilerek
hatta sofadan parmaklıklarla ayrılarak biçimlendirilmiş bir geniş oturma köşesi
düzenlenmektedir. En eski tiplerde merdiven sofanın dışında bulunmaktadır. Daha
sonraları ise sofanın içine alınmış fakat rast gele konumlandırılmıştır.
d) Orta Sofalı
Plan Tipleri: Bu tip, diğerlerine nazaran
daha geç dönem Türk evlerinde uygulanmaya başlanmıştır. 18. ve 19. yüzyıllarda
İstanbul’da saray, kasır, köşk gibi orta SOFA çok değişik ve ilginç biçimler
almış, böylece ev tasarımına farklı zenginlik kazandırmıştır. Sofanın ortaya
alınması ile ev planları daha çok kare veya kareye yakın dikdörtgenler haline
dönüşmüştür. Binanın dört köşesine dört oda yerleştirilmiş, oda aralarına da
merdiven, eyvan, hale, kiler, mutfak gibi servis mekanları getirilmiştir. Sofa
önceleri dört köşe iken, zamanla köşeler pahlandırılmış, sekizgen, çokgen, oval
veya eliptik şekiller oluşmuştur.
Comments
Post a Comment